Serum. Çünkü gündüz hem kustum hem ishal oldum. Çünkü midem bomboş ve açken kendimi 2 kilo kiviye verdim. Ve akşam saati, öleceğimi düşünerek doktora koştum. Halam olan doktorum Avrupa yakasında ve gece evde olduğu için, yine evimize yakın Central Hospital’ın yolunu tuttum.
Bir yandan halam telefonda Central’in nöbetçi kadın doğumcusuyla konuşurken ben bir yandan hastaneden hiç korkmazken, hayatımda ilk defa çılgın bir panik atakla korku yaşadım…
Neyin kafası bilmiyorum ama en güvendiğim hastanede, sadece vitamin ve mide bulantı ilacından oluşan 3 serumu alıp bitirene kadar ömrümden ömür gitti. Çarpıntı, korku, uykum olduğu halde dalmak istememe. Ve ölüm korkusu… Bildiğin panik ataktı ve yıllar sonra ilk defa beni bula bula en alışık olduğum yerde bulmuştu.
O gece o 3 serum nasıl bitti, biz eve nasıl geldik bilmiyorum.
Birkaç gün sonra kontrol için kendi doktorumun karşısındaydım ve cücüğüm tam 15 mm boyu ile oradan bana bakıyordu. Belki henüz gözleri yoktu ama olsun =)
Kalbi hızlı hızlı çarpıyordu, biz doppler sayesinde kalp hareketinin sese çevrilmiş halini görebilmiştik.
Hala içten içe bağlanma sorunları yaşıyordum. Düşük riskini öyle bir benimsemişim ve kendimi garantiye almışım ki, kalp atışı bile nafileydi bana. İkna olamıyordum =)
Sonrasında birkaç gün sonra kontrolüm vardı, halama gittik. Her şey yolunda, olması gerektiği gibi büyüyor. Boyu 15.1 mm olmuş bile. Bu hafta fasülye tanesi kadar olduğu haftadayız. Telefonumdaki uygulama da bana fasülye taneleri gösteriyor. O yüzden bir tabak fasülyeyi tuhaf düşüncelere kapılarak yedim… Değişik kafalardayım.
—–
Ultrason tarihi: 25.03.2016