Bebeyle uçak yolculuğuna hazırlık rehberi

Ben bu başlıktaki gibi bir rehberi hazırlayacak kadar çok yolculuk yapmadım henüz. Amaa elimdeki bilgileri hızlıca paylaşıp yakın zamanda yolculuğa çıkacak arkadaşlara faydam dokunsun istedim.  Sizin de varsa aklınıza gelen öneriler, gönderin ya da yorum yapın ekleyeyim.

Bebekle yolculuk sadece plan meselesi. Hatta bebekli yaşam komple planlama meselesi. İyi bir planlamacı olursa, insanın altından kalmayacağı analık babalık işi yok sanırım.

Bebekle yolculuk için valiz ve çanta hazırlamaca yazısı için buraya tık tık.

İşte uçak yolcuğu notlarım, umarım işimize yarar:

  • Yolculuktan saatler önce havaalanına gidin. Arabayı park etmek, taksiyle gitsen bile eşyaları toparlayıp inmek bile vakit alıyor. Bebeğin arabasını söküp takmalar bile bir iş.
  • Güvenlikten geçmeye evde hazırlanın, üstünde başında ötecek hiçbir şey olmasın. Güvenliğe yaklaşırken telefonunu çantaya koyun, çantaları güvenlik şeridine. Elinde bebek varken arabayı katlamak zorsa, güvenlik bebeği tutabiliyor. Ama arabayı katlamaya pek yardımları dokunamıyor, ne bilsinler hangi model nasıldır…
  • Bebek arabasının güvenlik şeridinden, yani x-ray’den geçmesi şart, ona göre, bebek arabasına poşet asarım, alt kısmına peluş ayıcık koyarım gibi durumlar zor. Bebek arabası katlandığında o fazlalıklar elinde kalıverirsiniz. (Benim kaldı oradan biliyorum. edit: Yurtdışından dönüşte güvenlikten Ela’yı slinge takmış halde geçtim, elle arama yaptı polis, çocuğu uyandırmadık. Türkiye’de havaalanına girerken de deneyip yazarım. İzin verirlerse yaşadık!))
  • İlk iş koşa koşa bagajı teslim edip yükten kurtulmak. Bu sırada bebek arabası için de barkod hazırlanıyor. Bagaj vermeyeceksen bile check in kontuarına gidip benim bebek arabam var demek gerekiyor.
    • THY kocaman bir poşet veriyor, bu poşete de barkod yapıştırıyor. Diğer hava yolları bebek arabasına valiz etiketi gibi takıyor barkodu.(Havaalanındaki abi sadece THY poşet veriyor dedi.) Araba katlandığında iki parça oluyorsa her parçaya bir etiket takılması gerekiyor (Pegasus böyle mesela). THY’nin poşeti güzel, bebek arabasına takılı oyuncakları bile sökmeden, içindeki ana kucağı tulumuyla beraber verdik. Ama Pegasus arabaları öylece alıp bagaja attığı için bebek arabasında duran örtüyü, oyuncağı söküp yanımıza almamız gerekti. Bunu da uçağın kapısında öğrenince elimiz kolumuz iyice doldu. Eğer THY değilse uçağınız, bebek arabanızı çıplak götürün.
  • İkinci kez güvenlikten geçene kadar işler zor. Bebeği bebek arabasında güveliğe kadar götürüp orada tekrar bebek arabasını söküp katlamak gerekiyor. Burada da tek tek güvenlikten geçeceğimiz için slinge takamadım.
  • Uçağa binmeden önce bebeği rahatlatmak, altını temizlemek lazım. Ben havaalanındaki boş koltukları kullandım, kullan at alt değiştirme bezlerinden serdim, ferah ferah altını değiştirdim, hatta bir süre sırt üstü oynattım. Yol uzun, bari burada ferahlasın diye. İsterseniz bebek odasında altını değiştirip sonra bekleme salonunda oynatabilirsiniz. Burada amaç yol boyu iki büklüm olacak, terleyecek evlat azıcık gün yüzü görsün, sırtı rahat etsin. Haaa bir de serum fizyolojikle burun açmak uçuşa iyi bir hazırlık. Ben de bir blogda görmüştüm. Hakkaten bebeğin burnu ne kadar açık olursa o kadar iyi.
  • Uçağa binmeden bebeği soyup incecik pijamalar giydirdim. (İkinci seferde aklım başıma geldi. İlkinde yandı yavrum.) Uçaklar havasız ve sıcak. Hem üşürse üstten battaniye ile desteklemek kolay ama şıpır şıpır terleyip debenelen çocuk çok fena. İnce pijama süper. Kış günü, soğuk bir ülkede uçağa binerken durum böyleydi, yazın donca binicez galiba.
  • Uçağa gitmeye 30-40 dk kala, bebeği slinge/kanguruya takmak şahane. (Ben gidişte geç kaldım, uçakta önce emniyet kemeri denedik sonra ancak kalkıştan sonra slinge alabildim, çok çileler çekti yavrum. Dönüşte böyle yaptım.) Slingde mayışmaya ya da uslu uslu etrafa bakmaya başlayan yavruyla uçağa binmek çok kolay. Hem eller serbest oluyor koltuğa yerleş, montları yukarı koy vs. büyük kolaylık. Hem de bebek hırpalanmıyor. İnce pijamalı bebek, slingde mutlu mutlu uçağa varıyor.
  • Sling olduğu zaman bebek emniyet kemeri takmak zorunda değilsin. Çünkü zaten o kemerden kat kat sıkı bir biçimde sarılı bebek anneye ya da babaya. Bu arada, bebek emniyet kemeri ile bebeği anne babaya bağlamak bana çok zor geldi, belki kolay yolu bilen vardır. Yoksa iç içe geçen iki kemer gibi, bebek ya yatay durmak zorunda ya da dik durunca ebeveynin kemeri tepeye çıkıyor. Böyle anlatması zor ama umarım kötü tecrübeyle öğrenmezsiniz. Bence yeniden tasarlanması gereken bir güvenlik aracı kendisi.
  • Kalkışta ve inişte kulakları acıyabiliyor evet, emerse emzirin. Ya da biberonla su verin, ne vermeniz uygunsa onu verin, yutkunsun. Kulağı ve burnu arasında basınç farkı azalır, rahatlar. Benim yavrum kalkışta ağlamayı sevdi. Nuh dedi peygamber demedi ve emmedi. Ben de, kemer ikaz ışıkları yandığı sürece ayağa da kalkamadığımdan, slingdeki bebeği hafif hafif zıplatıp yerimde hoplayarak atlattım. Böylece uyuyan bebe, inişte kulakları acısa da, mıkırdandı ama uyanmadı. Büyük nimetsin sling.
  • Uçuş sırasında uyanan bebe emzirilir, beslenir, altı temizlenir. (Uçakta genelde kuyruk tarafındaki tuvalette alt değiştirme ünitesi oluyormuş. Hostese sorun, boşuna yürümeyin eğer durumun acilse.) Sonra uyuyası varsa bekletmeden uyutulur bebe. Uçaktaki uğultu zaten baya yardımcı oluyor uykuya. Sling varsa şahane. Yoksa nasıl olur bilmiyorum. Kolda uyutulabilir ama kemer takmadan uyutursan inişe geçildiğinde tekrar kemer takmak gerekeceğinden, ya bebek uyandırılacak ya da bir akrobasi ile o kemer takılacak.
  • Uçaktan en son inmek kader =) Artık yok eskisi gibi önden koşayım, pasaporttan ilk ben geçeyim =) En azından bende mümkün olmadı. Sakince sonu bekledik. Bu sırada uyanık olarak slingde duran Ela sayesinde eşyaları toparladık, ettik ve öyle indik. İnişte apronda yerde duruyordu bebek arabası. Haldır huldur arabayı otobüse attık ve terminale varınca iner inmez arabayı açtık. Uçak körüğe yanaşsaydı ya körükte bulacaktık bebek arabasını ya da valiz teslim noktasında (her havayolunda değişiyormuş.) Bebek arabasına ulaşana kadar bebeği slingde taşımak ya da kış günüyse pofuduk tuluma giydirip kucakta tutmak gerekebilir. Ona göre hazırlıklı olmak lazım.
  • Maalesef pasaport geçişlerinde bebekli aileye öncelik diye bir şey yok. 300-400 kişiyle o sıra bekleniyor. Artık havada uçuşan mikropları, nefes nefese sırada geçen dakikaları düşünmek boşa =) Eğer bebek arabasını apronda ya da körükte teslim aldıysanız şanslısınız, en azından eliniz kolunuz rahatlar. Yok eğer valiz teslim noktasında alacaksanız bol şans, pasaport kuyruğu en gıcık kısmı işin.
  • Duty Free/Free shop. Vallahi birilerine viski miski alacaktık ama yooo. Varsa niyetiniz, bebeğiniz henüz otelden/evden çıkmış sakinken, kalkış yaptığınız havalaanında alın bence. Türkiye tarafı ana baba günü. Herkes sigara & içki &çikolata peşinde ve az kasa var (Sabiha Gökçen geliş yönünde). En iyisi o hengameye bebekle girmek yerine ya kaldığınız ülkede alıp valize atmak, ya da anne babadan birini valize birini free shopa yollamak. Ki elde bebeyle biraz zor ama bebesi büyük olanlar daha kolay yapabilir belki bunu.

Sonuç: Bebekle uçak yolculuğu atla deve değil, havaalanına girişten varılacak yere ulaşana kadar bir takım zorluklar olsa da, aslında hepimizin her gün evde, markette yaptığı akrobasiden çok farklı değil. Ben yazıyı hiç seyahat etmemiş insanlar da anlasın diye tane tane yazmaya çalıştım. ”Aşkolsun Zennuş bunu da düşünürüz herhaldeee” demeyin lütfen =)

Bir de, uçakta size ve ağlayan bebeğe bakıp ‘cık cık cık’ diyenleri umursamadığınız noktada huzur var. Herkes bir gün bebekti, o insanları emzikle, bezle hayal edin. Çok iyi geliyor =)

Hadi size iyi gezmeler! ❤

 

 

Reklam

One Comment Kendi yorumunu ekle

  1. Erva dedi ki:

    Faydalı olmus 👏👏

    Liked by 1 kişi

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s