Metrodayım, eve dönüyorum. Sabah, 9 haftadan sonra kreşe dönen Ela’yı götürdüm. Sonraki 1 saat zor geçti. Şimdi şimdi kendime geliyorum. Rahatlamak için anlatayım dedim. Sabaha başa sarıp yazıyorum:
Kreşe normalde babası götürür, bu sabah çok buruktu, sokula sokula şikayetlerini belli etti. Oturduk, konuştuk. Zaten haftalardır kreşe ne zaman döneceğini konuşuyorduk. (Bu alışık olduğu kreşi, yeni kreşe geçişe daha 1 ay var) Korktuğunu, Almanca konuşmakta zorlandığı için korktuğunu, aslında okulu özlediğini biliyorduk, teyid etik. Ben de geleyim mi dedim, çok sevindi. Güle oynaya, arada birden üzülüp ağlamaklı olarak gittik yolu. Yanımızda bir de kitap vardı, kreşe başlamayı ve kreşteki olayları anlatan. Döne döne onu okuduk. Bütün gün orada neler yapacağını (evet kreşe alışık olsa da) sil baştan konuştuk.
Ve kreş kapısına geldiğimizde, aynalamasından tut kitabına, hislerini duymaktan tut koynumda taşımama rağmen kriz çıktı. Önce girmek istemedi. Bir yandan da o sırada giren arkadaşları görüp özendi. Kafası karıştı. Ben de girdim onunla. Tıpkı ilk alıştırma haftasındaki gibi, biraz odaları gezdik, biraz arkadaşlarına merhaba dedik. Arada güldü arada ağladı. Ve en son çıkarken biz, çok fena ağlıyordu ve arkamdan anne gitme dedi, çıkmadıkça sakinleşmeyecekti ama onu o cümleyle bırakmak da böğrüme oturdu.
Çıkarken söyledim, buralardayım her an arayabilirsiniz, gelir alırım… Aramadılar, mesajlaştık öğretmeni ile. Kahvaltı yaparken, gülerken fotoğraflarını attı bize. Siz gittikten 5 dakika sonra halloldu dedi. Ela poz vermez, istemezse fotoğrafını bile çekemezsiniz hele ki canı sıkkınken. O gülen yüzünü görünce biraz rahatladım. Babasıyla beraber kaskatı adımlıyorduk civarda.
Gittik bir yere oturduk, çay içtik, ağladım, ağladım… Aileyle, herkesle geçirilen güzel bir tatilin bedeli oldu bugün. Muhtemelen yarın ve öbür gün daha iyi olup alışacak. Ama bu, büyük çocukla ortamdan bu kadar uzak kalmamak gerektiğini hatırlatıyor bana.
Hem aile bilsin, hem denize doysun, hem sevilsin sarmalansın hem dilini, kültürünü yaşasın hem kreşe dönsün… Her zaman her şey öyle gitmiyor.
Bir de bundan önceki seferlerde 7-8 hafta uzak da kalsak kolayca alışıyordu. Fakat bu kez dil sorununun farkında.
Belki birkaç gün eve doysa, ortama alışsa ve sonra okula geçse iyi olabilirdi. Orada kendimizi hatalı gördük. İşte böyle sevgili günlük. Kreşler, tatil dönüşü de olsa bazen zor bazen kolay olabiliyor. Şimdi evde yutkunup kızımı düşünüyorum.
Kavuşmamıza saatler kaldı. 💙
Not: Çocuğu yaşadığı ülkenin dilini konuşabilen anne babalar, merak etmeyin, sizde de zorluklar ve kolaylıklar olabilir ama en azından ifade sorunu olmayacak ve bu baya büyük bir artı. Bize bakıp dertlenmeyin.