Yediğimiz içtiğimiz bizim olsun, Amsterdam her zamanki gibi çok güzeldi. Öylesine bir tesadüfle, yaklaşık beş yılda bir gitmişim son 15 yılda. 5 yılda bir Ankara’ya gitmediğimi düşünürsek iyi bir sıklık gibi.

Son gidişimiz şimdilerde dil sürçmesiyle “bekar” dediğim çocuksuz son yılların sonuymuş. Amsterdam’a dair duyduğumuz tüm turistik ve eğlenceli şeyleri yapmıştık neredeyse.

Bu kez 5 güne bir Amsterdam bir de Tilburg sığdırdık. Vaktim ve fırsatım olmadığı için paylaşamamış olsam da müthiş zor ve keyifliydi. Zorluğunu hepimizin biraz hasta, çocukların biraz daha hasta ve nane oluşundan alan gezimiz, gözlerimizin bayram etmesiyle ve başlı başına bir dünya olan @efteling ile hele eğlenceli ve unutulmazdı.

25 yıl önce, rekli gözlüklerimle kapısında poz verdiğim ve içerideki oyuncakları tek tek ezberlediğim Efteling, bugün de inanılmaz görkemli. Eurodisney nasıl bir “plastik dekor” ortamsa burası da tam tersi ultra doğal. Her şey kurgu ve dekor elbette ama ağaçlar ve orman içinde, kuş sesleri arasında, kendine has bir dünya.

Başka bir güzellik Rijk Müzesi’ndeki Family Quest idi. Çocuklar için, çeşitli görevlerle bulmacaları çözerek müzeyi geziyor, sonunda doğru şifreyi bulunca müzeden bir hediye kazanıyorsunuz. Bu sayede hem hızlı gezdik hem de kulaklık ve elinde cihazla müzeyi gezerken türlü şeyler dinleyip öğrendik. (Almanca ve İngilizcesini kullandık, Türkçe yok maalesef)

Bir de yarım gün ayırabildiğimiz ama birkaç günü hakeden EF-SA-Ne güzel müze @nemosciencemuseum bir bilim müzesi. Her şey denemeye açık, bolca katılmalık aktivite, çocukların önlük giyip adımları takip ederek deney yaptığı gerçek bir laboratuvar ve saat başı gösteri yapan bir “zincirleme reaksiyon” düzeneği var. Uzun uzun bölümleri de anlatmak isterdim ama en iyisi sitesine girip biraz bakmanız. Nir miktar Bremen’deki @universum_bremen havası olsa da kesinlikle çok daha coşkulu.

Aslında hepsini çektim ama ayarlayıp paylaşmak büyük iş.

İyi bir blogger olup tüm seyahat planını bloga koymak amacım ama baktım ki fırsat olmuyor bari çıtlatayım dedim. Bu yaz Hollanda’ya yolunuz düşerse bu 3 şeyi plana oturtursanız çocuklarınız mutluluktan uçar. Garanti.

Bonus: bir de giremediğimiz Van Gogh müzesi çocuklara özel görev tamamlama kitapçığı veriyormuş. Onu da birdahaki sefer denemek istiyoruz.

Müzelerin püf noktası birkaç hafta önceden bileti almak VE gideceğiniz günün zaman aralığını aktive etmek. Sadece bilet almak yetmiyor. Öyle yapıp giremeyenleri gördük, üzücüydü.

* Biraz daha vaktimiz olsaydı Madurodam’ı kızlara göstermeyi ve bir değirmenin içini gezdirmeyi isterdim.

Böyleylen böyle canım benim.

Şimdi kapatıyorum, sonra yine konuşuruz. 😘